Milli Eğitim Bakanlığında kurulan komisyonca yarışmaya katılan şiirler incelenir fakat içlerinde İstiklal Marşı olabilecek nitelikte bir eser bulunamaz. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in kendisine yazdığı mektup sonrası fikrini değiştiren Mehmet Akif, Ankara'da Taceddin Dergahı'ndaki odasında, Türk Ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme alır ve bakanlığa teslim eder. Şiirde, Akif Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine olan güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir.

      Hamdullah Suphi Bey, daha önceden belirlenen altı şiir ile birlikte Âkif'in şiirinin önce cephedeki asker arasında okunmasına karar verir ve Batı Cephesi Komutanlığına gönderir. Akif'in şiiri, askerin beğenisini kazanır. İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde ilk olarak Hakimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad, bundan on iki gün sonra da Konya'da Öğüt gazetesinde yayımlanır.

      Komisyon tarafından seçilen yedi şiir, 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığını yaptığı meclis oturumunda tartışmaya açılır. Mehmet Âkif'in şiiri, meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okunur. Şiir okunduğunda milletvekilleri arasından büyük bir beğeni ve heyecan oluşturur. Diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmez. Bazı milletvekillerinin itirazlarına rağmen Mehmet Akif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edilir.

      Mehmet Akif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesai'ye bağışlamıştır.